17 Ocak 2010 Pazar

gel pisi pisi psikiyatri..



bir nobet daha.....
nerede?
gel pisi pisi psikiyatri'de...

oyle rahat bir nobetti ki anlatamam korku filmi gibiydi..
hastane tadilatta ortalık bombos,karanlık, gece çıglık atan atana...

freud ve eriksona burdan selam ederim..







31 yorum:

Unknown dedi ki...

Jacques Lacan'ın yüzü gibi resimdeki karartılar...

mutluluk kolesi dedi ki...

aman uzak olsunlar..

Unknown dedi ki...

Hahaha. Valla güldürdünüz beni çok teşekkür ederim.

mutluluk kolesi dedi ki...

yok bize komik gelmedi dun.

Unknown dedi ki...

Hasta var mı yakınlarınızda bu karanlıklar içinde...

mutluluk kolesi dedi ki...

olmaz mı?
ilaclarla kafayı bulmus bir sekilde gelip anlasilmayan seyler söyleyip gidiyorlar..

Unknown dedi ki...

Siz de ilaç alana kadar devam eder gider bu....

Endüstüriyel pasiflora bilinci...

mutluluk kolesi dedi ki...

hepimiz zombi gibi gezeriz artik,hastanedeki o korku filmi tadını iyiden iyiye yakalamıs oluruz(:

Unknown dedi ki...

Ee bunun zaten böyle olmasını isteyenler size bir mizansen hazırlamışlar. Resim bile bazı şeyleri anlamak için yeterli ben olsam ne yapardım bilmiyorum işin gerçeği herhalde konuşurdum bol bol :)

mutluluk kolesi dedi ki...

zaten anlatcak cok seyleri oluyor.

Unknown dedi ki...

Valla size de onlara da haksızlık var iyi de bu grup hastaların böyle dolaşması sizin ve onların güvenliği için doğru bir uygulama mı?

mutluluk kolesi dedi ki...

kapalı servis orası, kilitliyiz, hastanenin diger bolumleriyle iletisimimiz sıfır!

Unknown dedi ki...

Askerde ki gibi ani müdahale mangası mıdır bu. Nasıl bir hastane burası. Yemek yemek ihtiyacını arttırıyor mu burada nöbet tutmak?

mutluluk kolesi dedi ki...

ne gibi?
hastalar sadece kendilerine zarar verebilme potansiyeli olanlar,kabus gordukleri zaman da cıglıklar kacınılmaz..

Unknown dedi ki...

Bir insan çığlığa alışabilir mi?

mutluluk kolesi dedi ki...

ben yadırgıyorum ama mecburen alışılınıyor,sonraki basamak duyarsızlasma ve duygusuzluk..

Unknown dedi ki...

Ben sanmıyorum hep bir yerleri kopar insanın onlar ile birlikte. Çığlığın edebi olarak yazılması çok zordur sessizlik gibi.

Ama duyulması ve ona tepkisin kalması insanlığımızı nereye koyacağımızla alakalı. Çok otomasyon bir reflex gelişmesi lazım.

Basit basitleşmeli...

mutluluk kolesi dedi ki...

yanında insan ölse donup bakmayanlar varken cıglıga duyarsızlasmak zor mu gorunuyor?

Unknown dedi ki...

Öğrenmekle alakalı sanırım. Herkes her şeyi öğrenemeyebilir. Sanırım bu eğilimler ile de son derece alakalı.

Bir şeyi öğrenmek bu durumda takas gibi gözüküyor çığlıkları duymamayı satın alanlar karşılığında ne veriyorlar?

mutluluk kolesi dedi ki...

duyarsızlasmak icin ordayim takas bu..

Unknown dedi ki...

Karşılığında ne vereceksin?

mutluluk kolesi dedi ki...

ben cıglıklara tahammul edicem=onlar da bana duyarsızlasma imkanı suncaklar

Unknown dedi ki...

Ya bu olmazsa istenilen gibi... Ya duyarsızlaşamazsan o zaman bunun adı...

mutluluk kolesi dedi ki...

???

Unknown dedi ki...

Çığlık olur hem de senin çığlığın.

mutluluk kolesi dedi ki...

boğazımda düğümlenmişken duygularım cıglıklarım ancak sessiz olur..

Unknown dedi ki...

Zaten duyabildiklerimizin çoğu sessizliğin zamanında sakladıklarıdır. Sessizliğe gömülenler gün gelip kendilerini arıyorlar. Doc.

mutluluk kolesi dedi ki...

baskalarını duyarsızlastıracak cıglıklar..

Unknown dedi ki...

Ya kaçarsın ya ararsın. Belki de kaçtığın da aradığındır.

mutluluk kolesi dedi ki...

bilinmez..

Unknown dedi ki...

Evet burası böyle bitsin.

Bilinmez...