21 Şubat 2010 Pazar

külçe külçe çikolata..


çikolata ülkesindeyim,hansel ve greter gibi çikolatadan bir ev bulmayı umut ediyordum cok daha fazlasını buldum; tum sehir çikolata(:
çikolatalar her yerdeee...
hepsi de pek bi leziz,buyrun fotograflara...









13 Şubat 2010 Cumartesi

Belçika-Leuven


blog sana farklı bi ulkeden sesleniyorum bu postumda

hatırlarsan 'time travel' demistik,birkac gun oldu buraya varalı

bavul hazırlarken ve bavulu buraya getirirken baya bi zorlandım

normal insan boyutunun üstündeki bavulumun ağırlığı ayrı bir yandan,

diğer parça eşyalarıma sahip olmak bi yandan,

insanların bana gülüp geçmesi eşliğinde,bir rezillikle girdim ülkeye

daha önceden giden arkadaşların 'orda yiyecek birsey yok,aç kalacaksınız,nerde meyve

sebze,ölüceksiniiiiizz' nidalarıyla bizi korkutması sebebiyle kalacağımız süre boyunca yiyeceğimiz

şeyleri doldurmamız sebebiyle bavulun ağırlığı tavan yaptı tabi

ufak tefek seyleri cıkarttıktan sonra biraz daha normal seviyeye dondu ama

gelirken bıraktığım paket paket makarnalara çok üzülmüştüm ta kii burda da makarna fiyatının

gayet normal seviyede olduğunu görene kadar..

gelmeden önce tüm şanssızlıklarımı ulusal sınırlarımda bıraktım sanıyorum ki

cunku cıkana kadar bi ton aksilik yaşadım

-gitmeden bavulumun patlaması
-uçak biletimi,gerekli evraklarımı evde unutmam
- havaalanından babamın 3 kez eve donmesi ucak vaktine son dakikada yetişmesi,
-yaşadığım adrenalin,ucagın arıza yapması,
-bu sebeple diğer aktarmalı ucaga gec kalmak,
-kalkış için son anonsların yapılması,
-havaalanındaki güvenlik kontrolunde habire ötüp durmam ,
-elimde bi ton çantayla ayakabımı cıkarıp durmam
gibi aksilikleri ulusal sınırlarda bıraktım sanıyorum ki..

cunku geldiğimden beri cok guzel tesadufler,işlerimi kolayca halletmem,herkes haldır huldur ev

ararken 1. gunumde cok uygun fiyata,merkeze yakın bir yerde kalacak yerimi bulmam..

yasadıklarımı bir tarafa bırakayım da biraz burayı anlatayım,

burası ogrenciler için yaşaması çok kolay bir yer

burada çok sağlıklı olabilirsiniz

otobusler ogrencilere bedava

kucuk bir yer oldugu için herkes bisiklet kullanıyor ki ben de okulun imkanlarıyla sadece

depozito vererek bisikletimi kiraladım hem sağlıklı hem de otobuse binince kayboluyorum zaten:)

okulun bize sağladığı diğer bir imkan spor salonuna bedava giriş..

yalnız spor salonunu görünce tüm 'spor salonu' kavramınız değişiyor

bizim okulun dandik spor salonuyla karşılaştırmıyorum bile

bizim için spor bölümündeki 3 öğrenci bir program hazırlamış

sehrin bazı noktalarına sorular yerleştirmişler,soruların cevaplarına göre haritada

numaralandırılmıs sokaklara gidip diğer ipuçlarını bulup ilerliyorsun,

en son zarfta bir otobus durağındaydı ve 'otobuse binip spor salonuna gelin' yazıyordu

spor salonuna gittigimizde bütün sehiri koşmuş olmamız yetmiyormuş gibi

5 seviye zumba yaptık

(zumba ne olaki dediysen burda ben de yapınca gordum,latin hiphop ritimleri içeren dansla karışık hareketlerden olusuyor,hem eglenceli hem de baya kalori yakıyorsun..)

ardından indoor cycling denilen bisiklet sürmece yaptık ama öyle boyle değil öldük bitiyoruz ama hala ceviriyoruz pedalları(:

bir kaç kez seviyeyi arttırmamız gereken yerlerde yapmamış olabilirim(:ve bunu yaparken de bir kac kez hocaya yakalanmıs olabilirim(:

ardından ip üstünde yürümece,mantık soruları gibi seyleri içeren takım oyunlarını oynadık

ve bu geceyi düzenleyen sadece 3 öğrenci..

süper ötesi eğlendim diyebilirim,haftada en az 3 gün gitmeyi planlıyorum zumba ve indoor cycling için.

bu sehirde cok sağlıklı olacagım sanırım(:

buranın ünlü yemeklerini daha yemeye fırsatımız olmadı,para verdik diye hostele gidiyoruz çunku yemek için(:

sehir zaten olağanüstü,küçük,heryer yakın,modern,düzenli,binalar super,tarihi yerler çok fazla.

sehirin fotoğrafını çekmeye başlasam önce evlerin fotoğrafını çekerim,minik ama çok kullanışlı ve süper görüntülü..

geçen bir arkadaşım beni sehrin hoş bir yerine götürdü,ortasından nehir geçiyor,binalar şato misali,burası ne müze mi diye sorduğumda bana burda öğrenciler yaşıyor dedi varın siz düşünün(:

gelmeden pek çok insan ırkcı muameleye maruz kalacağımızı söylemişti,belçikalı kimseden hiç öyle bir yaklaşımla karşılaşmadık hatta çok sıcakkanlılar,kimse kasıntı değil.

yeni odama taşındığımda kapıya ismimi yazdığım anda bir sürü kişi gelip tanıştı,ismimin nasıl okunduğunu sordular gayet içten.

çoğunlukla kaybolduğumuzda ya da bir yere gitmek istediğimizde hatta bisikletin ışığının nasıl açıldığını sorduğumuzda bile gayet yardımcı oluyorlar,sokakta bağıra bağıra Türkçe konusurken konuşmamızı farklı bulup sevimli sevimli soranlar oluyor ne ilginç bir dil nece bu diye.

pozitif olun kesinlikle o enerji size geri dönecektir.

bi de bizi ispanyollara benzetiyorlar coğunlukla,sanıyorum ki bunun nedeni burda koyu renk saçlı olan insanların ispanyol olması.burda birçok Türk var diye biliyoruz ama kendilerini daha göremedik,Türkçe konuşmamızı duyup gelenler dışında.

ayrıca burdaki insanlar doğuştan 3-4 dil bilerek doğuyor,her dili gayet rahat konuşuyorlar

ve çikolatalarııı...

burada çikolata delisi olabilirsiniz,çeşit çeşit,lezzeti tartışılmaz çikolataları var...

burayı gerçekten çok sevdim...





4 Şubat 2010 Perşembe


yolculuk vakti yaklaştı..
sardı korkular durumu var bavula hicbirsey sıgmamakta cunku,
'' oo ben sunu gotururum bunu gotururum '' ayakları bitmis durumda suan koca 30 kiloluk bavula 2 kazak koyunca doldu daha da birsey koymamıstım yanii.bu durumda 3 bavul isimi gorur ama bagaj sorunsalı mevcut tabi..
iclerinden oturdum ayıkladım kıyafetlerin su olmasın bu olmasın diye bi daha denedim ama gram bosluk olusmadı..
isin bu daha kıyafet kısmı,yiyecektir,hediyedir,kişisel malzemelerdir onlara da yer acilması lazım,bi yardım edin bi fikir verin yoksa yanıma 2 kazak alcam artık bi tersini bi duzunu giyer dururum oralarda..

dipnot:su bagajlarda kilo sorunsalı olmayacaktı ben neler alcaktim yanıma yahuu paşa gibi yaşardım orada(:simdi ise en ilkel sartlarda nasıl yasayabilirimden hareketle herseyi ayıklıyorum yapılcak sey mi bu fılaypegese?!

dipnot:yazıyla fotosu ne alaka diyorsanız,hani acıkmıstırsın da dolaptaki receli dusunerek eve kosa kosa gelirsin de, kavanozu senden once birisi boşaltmış olur ya, ben de suan aynen o kadar üzgünüm diye konuyu baglamak istiyorum.