10 Ekim 2011 Pazartesi

hayatımızdaki sosyal yatıştırıcılar

şuan günlük hayatımızın çok önemli bir olayına parmak basıyorum,


beni iyi dinle izlengeç, bunları bilmek senin de hakkın(:


hayatımızın belli dönemlerinde bizi rahatsız eden, duygusal boşluğa sürükleyen, bizi feci mutlu eden anlarımız olmuştur,


şimdi bu anları inceleyelim


vaka 1;


işinizden müthiş bir atak yaptınız, terfi, zaman vs.. sizi motive edecek birşey oldu


napıyorsunuz bu duygusal atak anında


hemen bir arkadaşımızı arayıp haber veriyoruz,


istemeyerek de olsa hava da atıyoruz tabi ,sonra ne oluyor?


bu olayı arkadaşlarınızla kutluyorsunuz..bu bir ihtiyaç aslında o anki duygusal atağı arkadaşlarınızla


konuşarak başa çıkıyor ve kendinizi yatıştırarak atlatıyorsunuz..








vaka 2;


sevgilinizden ayrıldınız, müthiş depresifsiniz.. bu depresyon modelini 5 farklı şekilde inceleyeceğiz



model1;



sevgilinizi tanıyan ya da bahsettiğiniz bir arkadaşınızı arıyorsunuz,



ağlaya sızlaya ona anlatıyorsunuz hatta o arkadaşınız da aynı anda onun hoşlandığı birinden falan da bahsedebilir


ama asıl olay sizin kendinizi anlatma ihtiyacı duymanız olduğu için farketmezsiniz bile




sadece 3. şahıslar bunu analiz edebilir.arkadaşınız belki iki akıl verir iki moral cümlesi söyler iki hayırlısı olsun der yatışırsınız


model 2;


hiçbirşey yapmak istemezsiniz, evde akşama kadar pijamalarla oturursunuz,


eve çikolata ve bilimum tatlı stokları yapılmıştır.


akşama kadar çikolatadan vereceği endorfinden medet umarsınız,



akşama kadar kendine acıması da ayrı terane..çikolata ve tatlıların vereceği kalorilerle yatışırsınız.






model3;


kendini sokaklara atan depresifimiz vitrinlere bakar,


o mağazadan mağazaya girerek denediği kıyafetlerde bırakır depresyonunu.


eğer dışarı çıkamıyorsa da internette bilimum kitap, kıyafet, ayakkabı alışverişi yapar durur..


tabi ay sonu ektrelerinde 'yangın varrrr' diye bağırması da mümkündür




model 4;


bu 3 yatıştırıcıda aradığını bulamayan depresifimiz , ilgi alabileceğini bildiği güvenilir kaynaklara başvurur.


bu kaynaklar sizden hoşlanan birisi olabilir, flortleştiğini biri olabilir.


ilgisinden emin olduğu kaynaklara başvurur depresifimiz


çünkü eğer aradığı ilgiyi göremezse daha da dibe düşeceğini bildiği için emin olduğu kaynakları sömürür.


eğer ummadığınız birinden 'slm cnm, nbr?' mesajı almışsanız model 4 depresifiğimizle karşı karşıya olmanız muhtemeldir,


sömürülüp sömürülmemek de size kalmış tabi.



model5;


depresifimiz kendisini kuaförde bulmuştur, aklında bi model ya da renk yoktur ya da çok ekstrem şeyler kurar kafasında;



bi anda sarıya boyatma, uzun saçları bi anda kısa kestirme...





depresifimize tavsiyemiz kaç ordan...


genelde böyle durumlarda karar verilen modeller pek tutmaz çünkü.ama kişi pek farkına varamayabilir, durumu saçlarıyla savuşturur.


hem neşeli hem üzüntülü anlarda duygusal atağın etkisiyle gelen bu duygu yüküyle belli başlı başetme yolları vardır,


bizi sakinleştirecek bu yollar aslında bizim savunma mekanizmamız.


deli gibi alışveriş yapmamızın, saçlarımızı acayip renklere boyatmamızın sebebi içimizdeki bu duygusal karmaşa.



arkadaşlar, alışveriş, çikolata, kuaför, ilgisine muhtaç olduğumuz insanlar....






bunlardan 2sini içeren aktivitelerdeyseniz birşeyler yolunda gitmiyor mekanizmayı başlatmışsınız demektir, sakinleşin yatışın, fazla abartmadan...





çikolata alırmısın?



Hiç yorum yok: